Sonunda benim de yüzüm gülüyor be!


Bir buçuk aydır yazamadım. O kadar çok şey oldu ki. Şuan hangisini yazsam bilmiyorum. İnişli çıkışlı çok garip bir dönemden geçtim ve birçok kez tam anlamıyla -sınandığımı- hissettim.

Şuanda yukarıda fotoğrafını gördüğünüz odadayım, o masada o bilgisayardan yazıyorum bu satırları. Ve Kırıkkale'de değil KastamonudayımŞuradaki yazıyı yazdığım sırada Kastamonu'yu hiçbir şekilde istemiyor, Kırıkkale çıksın diye dualar ediyordum. Pazartesi günü sonuçlar açıklandı, Kırıkkale beni kabul etmiş. O kadar mutlu oldum ki, hoplaya zıplaya haber verdim herkese, tam bir hafta sonraki pazartesi günü gittik ailecek Kırıkkaleye. Allahım! Dağın başına şık şık şık şık diye iki üç bina kondurmuşlar, girişine üniversite yazmışlar. Al sana okul. Gittik kaydı yaptırdık, haritalara bakıyoruz hiçbir yerde bizim fakülte yok. Sonra yurtlara bakarken öğrendik ki bizim fakülte başka yerdeymiş. Bütün fakülteler orada, sadece bizimki başka yerde! Merkez kampüs şehrin girişinde, Ankara tarafında 7. kilometresinde. Bizim fakülte şehrin Kayseri tarafında, çıkışında. Şehirde otobüs yok minibüs bile yok dolmuş var. DOLMUŞ! Götü aşağıda olanlardan hani vites kolunda kocaman rengarenk tokalar asılı olan arka camında püsküllü spor kulübü flaması olan tiplerden. Ve benim kaldığım yerden fakülteye gidebilmek için en az iki dolmuş değiştirmem gerekiyormuş. E hadi tamam dedik. Fakülte, eteklerinde ineklerin otladığı mezbahaların olduğu bir dağın başında, üç bir yanı askeri birlik, tel örgüler falan var. Kocaman bir hastane binasıymış, hastane açılmamış bizim fakülteye vermişler. Hadi bu da kabul. Girdik içeri, öğrenci işleri nuh diyor peygamber demiyor! Ders intibağı soruyorum bön bön bakıyor. Hoca yok diyor daha belli değil diyor vs. ALLAHIM ÇOK ŞÜKÜR İNATÇIYIM DA ISRAR ETTİM ÖĞRENMEK İÇİN! En sonunda dayanamadı fakülte sekreterine yönlendirdi. O adam da bizim köyden babaannemin komşusunun kızının kocasının tanıdığı çıktı. (Aynen öyle oldu) Beni bölüm başkanına gönderdi (Hani yoktu lan hoca?). Hocayı buldum ama o kadar ilgisiz ki bir de utanmaz ki intibağa bakıp yanındakine "Aaay hamiiğt beeeyğ bize kimse gelmeeeeğz" diyor. Transkriptimin üstünde resmen loto oynadılar. Bunu almış tik bunu almamış çarpı. bunu almış.. bunu almamış... bunu almış.. bunu almış... bunu almamış...1. sınıf 1. dönemden tam 3 ders almam gerekiyor. Bu 3 ders 2.sınıf 1.dönemden 4 dersler çakışıyor. Ve alamadığım dersler en zor en önemli derslerden. OKUL KESİN UZUYACAK VE BİR DÖNEM DEĞİL, BİR SENE DEĞİL -EN AZ- BİR SENE DİYOLAR! İkinci dönem de bu şekilde olacakmış öyle diyorlar, ben yıkılmış bir vaziyette odadan çıkıyorum ama dokunsan ağlayacağım. Aşağıya indim annemle karşılaştım başladım ağlamaya. Fakültenin önünde banka oturdum haykırarak ağladım. O an gerçekten hayatımın boktan olduğunu ve hiçbir şeyin neden düzgün gitmediğini falan düşündüm. Zaten ağlarken de "Ne dertli başım varmış ya!" diye ağlıyordum. Okulda yaz okulu yok, erasmus imkanı falan da yok hani o uzayan seneyi değerlendirmek istesem ama o -afedersin- sikik okul hayatımın o yıllarında değmeyecek ya! 25 yaşında KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ mezunu olacağım ve ben bunu kendime yediremedim.

Oradan döndük, Kastamonu açıklandı ben tabi oraya da kabul edildim. Ondan sonraki pazartesi babamla ikimiz gece otobüse binip 12 saatlik yolculuk sonrası Kastamonu'ya indik. Daha önce hiç Karadeniz'e gitmemişim ben! Karabükten itibaren her yer mis gibi orman yeşillik. Köylere bile bayıldım! Her şey tam fotoğraflamalık! Kastamonu'nun denize kıyısı varmış biliyor muydunuz? Biz otogardaki haritadan öğrendik de. -O kadar uzağım o memlekete- Birilerine sorduk soruşturduk -Kırıkkaledeki kaba saba ve o iğrenç ANGARALI aksanlı insanlar yerine gayet yardımcı kibar insanlar vardı- okulu bulduk. Kaydı yaptırdık. Ders intibağı belli değilmiş ama daha önce bizim okuldan geçen bir kız varmış, onunkiyle aynı olur dediler ve onunkini gösterdiler. Görmediğim organik kimya dersinden bile muaf tutuldum. (ÇAKTIRMA!) 1. sınıf ilk dönemden tarih dersi ve bir seçmeli dersim var alınacak. Tarihi uzaktan alacağım olursa. İkinci dönemden de tarih, antropoloji ve bilgisayar var. Şuan hiçbir çakışma yok dönemim uzamıyor. İkinci dönem ne olacak belli değil.

Kastamonu Kırıkkaleye göre çok daha güzel biryer. Bembeyaz, tertemiz berrak kocaman bir binamız var, fakülte değil yüksekokul ama sorun etmiyoruz. Çevre düzenlemesi kötü ama çalışmalar var. Hocalarımız çok iyiler ve yardımcı oluyorlar.

Hayat Kıbrıstaki gibi pahalı değil. Yukarıda fotoğraftaki odada 650liraya kalıyorum, yemekler de kötü değil. Markete gidiyorum, bir sürü şey alıyorum ve tahmin ettiğimden çok daha az ödüyorum. Kıbrısta alsam en az 30 lira ödeyeceğim şeylere 10-12 lira ödeyip çıkıyorum. YAHU Suyun 1.5 litresi 50 kuruş be! İnsanın kendi ülkesi gibisi var mı ya!

Kıbrıstan geçen başka kızlar buldum, aynı yurttayız aynı sınıftayız. Beraber gidip geliyoruz. Arkadaşım da var yani!!!!!!! (Annem benden ümidi kesmiş o konuda, kaç tane arkadaşın var diye sordu bugün) Anlayacağınız daha sonra anlatacağım birkaç küçük faktör ve bugün annemlerle kavga etmiş olmam dışında mutluyum. Hala biraz sinirliyim kavga ettiğimiz için ama annemle tekrar konuşunca geçer sanırım. Yani;

Sonunda benim de yüzüm gülüyor be!

Yorumlar

  1. oleeey. kutlarım. odan da gerçekten çok güzelmiş. baksana, kastamonulu bi blogçu arkadaşımız var. çok iyidir o da. şenay benderli. benim blogda görebilirsin onu. sorarsın ona. o da üniversitede :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol deep :*

      Bakıyorum hemen!!

      Sil
    2. bak, görücü 14 yazımda yorumu var. matematikçi o. şenay benderli. :)

      Sil
    3. tüh senin yorumu görmemiştim, son yazılarına baktım buldum. Takibe aldım yorum da yazdım deeptone söyledi diye :D

      Sil
    4. odan çok güzelmiş ya. şenay tımams :)

      Sil
    5. Ay ben de sevdim bu sefer. Kıbrıstaki berbat evden sonra mis gibi oldu. Bu çevre de daha yeni gelişiyormuş pek yurt yok. Bir tek bizimkinde odaya özel banyo vardı, ötekiler tem eski ve kötüydü hem de 50 kişi iki tanecik banyoyu beraber kullanıyordu. İlk günler sıcak su wifi falan yoktu biraz sorun yaşadık ama inşaat hali bitince rahatlayacağız inşallah güzel olacak her şey :)

      Sil
  2. Odana bayıldım. Direk uyanınca yeşillik görüyorsun ne güzel. Seni bilmem ama ben maşallah deyip üç defa tahtaya vurdum. Zamanla her şey düzelir ya. Gerçi ben bir tek internetin hızından şüpheliyim ama rahat saati bulursun illa ki :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet uyandığım zaman çok güzel oluyor ve çok rahat uyuyorum burada. Havası da temiz.
      İnternet bazen çekmiyor zaten, yavaşlığını da geçtim. Film falan indirirken çabuk iniyor aslında ama onun dışında siteler yavaş açılıyor malesef :( Akşam 10-11 gibi güzel oluyor :D

      Sil
  3. kıbrısla karşılaştırarak hesap yapma. yoksa aslında daha da ucuz olan şeyleri pahalıya alıp, kazık yersin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha doğru söyledin sağol tavsiyen için ama zaten aslen Kıbrıslı değilim zaten Türkiyeliyim, ordan buraya gelmedim. Buradan oraya gittim ve orada 8-9 ay falan kaldım. Türkiyedeki piyasadan da haberim var yani. Ben Kıbrısa göre daha iyi olduğunu belirtmek için yazdım yazıda öyle :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

17 Ay Sonra...

Moody'nin Ic Sesinden: Güzellige Dair